Yorulduğunu hissetti kolunda ki saat bile artık ağır geliyordu. Usulca saatini çıkardı hafiflemek istiyordu bunun bir saatle olmayacağını biliyor olsa da çıkardı. İçinde avaz avaz bağıran biri vardı susması için yalvarabilirdi. Ama artık bir şeyleri bile düzeltmeye çalışacak gücü olmadığını hissetti. Her şey ağır geliyordu elinde ki birası bile artık ağır gelmişti. Artık güçsüz biri gibi hissetmeye başladı. Sanırım güçlü görünmek bile artık yoruyor. Sokağın ortasında durdu gökyüzüne baktı "Eğer gerçekten varsan beni rahat bırak artık bana inan mecalim kalmadı var olduğumu hissetmiyorum artık.". Çaresizlik içinde miydi sanırım öyle hissediyor ve bu onu daha fazla yoruyordu. Birilerine tutunamayacağını çok erken öğrenmişti. Sanırım o zaman bu ağırlık onun üzerine çökmüştü ama onu görmezden gelmek zorunda kalmıştı. Yoksa bu hissi o zamanlar yaşayacaktı o zaman hiçliğe gömülüp oradan çıkamazdı. Oğuz Atay'ın demesi gibi "Sanırım insan, tutunamıyor insana." ona göre çok haklıydı. Daha erken yaşta bunu öğrendiği için içine hep bir hüzün dolmuş ve hiçliğe kapılmamak için çok çaba sarf etti. Bunu artık yapamıyor vücudu artık yorulmuş sabahları evden çıkarken cenazesinin evinden çıktığını biliyordu. Gerçekten ne zaman çıkacak bilmese de bunun yakın zaman da olduğunu hissediyordu. Kendisine bir gün daha kendi ayaklarımın üstünde çıkıyorum demekten bıkmıştı... Taşıyın bu cenazeyi artık toprağı çoktan atıldı karşınızda nefes alan bir canlı görüyorsunuz ama bu adamın toprağı sizler kendi ellerinizle attınız hemde diri diri hiç mi vicdanınız sızlamadı, hiç mi pişmanlık duymadınız bundan zevk mi aldınız diyor ve bunu içinde haykırarak söyleyen biri vardı yıllardır susturmaya çalıştı susturamadı... Sizler inatla toprak attınız o inatla sesi bastırmaya çalıştı. Yüzü gülüyor içi kan ağlıyordu. Hiç tanımadığı birine anlatmak istiyordu ama tanımadığı biri onu dinler miydi? Ben dinledim arkadaşlar bana tek bir uyarı da bulundu " Emin misin? Benimle beraber bu çukura gömülmüş hissedeceksin. Bak kitaplarda yazılanları unut çünkü bunlar ölü bir adamın serzenişleri ve sen bunları dinleyeceksin." dedi ve ben ciddiye almadım. Şuan o karanlığın içinden sizlere sesleniyorum peki siz hazır mısınız?
